top of page

AHİLİK VE SOSYAL SERMAYE BAĞLAMINDA İŞ AHLAKI VE ÜRETİM İLİŞKİSİ

İnsanoğlunun bireysel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla gerçekleştirilen ve iktisat bilimi kapsamında ele alınan üretim, bütün milletler için en önemli faaliyetlerdendir. Çünkü bir milletin üretim düzeyi; milli geliri ve refah seviyesi ile birlikte siyasi ve askeri gücünü de yansıtmaktadır. Dolayısıyla milletler için üretim düzeyinin arttırılması, varlığının devam ettirilebilmesi ile paralel bir ilişki içindedir. Bu nedenle üretimi artırmaya dönük çalışmalar her zaman milletlerin en önemli uğraşılarından biri olmuştur.

 

Üretimi arttırmaya yönelik faaliyetler, kapitalist sistem içinde hep materyalist bir anlayışla, fiziki ve mali sermaye birikimi bağlamında müteala edilmiştir. Bu noktada özellikle üretimi yapan asıl unsur olan insana ait değerlerin büyük ölçüde göz ardı edildiğine şahit olmaktayız.

 

Üretimin ve tüketimin asıl unsurunun insan olduğu gerçeğini dikkate aldığımızda, insan davranışlarını belirleyen temel unsurları ayrı ayrı irdeleme ihtiyacı kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Bu bağlamda çağdaş ekonomi teorisinde son yıllarda önemli bir yer edinen; toplum içinde güvene dayalı ilişkilerin düzeyini yansıtan “sosyal sermaye” olgusu ile Osmanlı’nın iktisadi hayatında belirleyici bir rol üstlenen, temelde “iyi insan olma” modeline dayanan Ahilik Teşkilatı’nın önemini yadsımak mümkün değildir.

 

Her iki modelde de milletlerin iktisadi hayattaki başarısı ve toplumsal refahı, maddi unsurlardan ziyade, insani değerlere göre şekil almaktadır. Dolayısıyla, bu çalışmada milletlerin üretkenliği ile iş ahlakı arasındaki ilişki, Ahilik sitemi ve sosyal sermaye bağlamında irdelenmeye çalışılacaktır.

bottom of page